1.1 Battal Ebru
Boyaların sadece fırça yardımıyla kitre üzerine serpilmesiyle oluşturulan ve iğne ya da tarak gibi herhangi bir şeyle müdahale edilmeden yapılan mermer desenli ebru çeşididir. Diğer adı Tarz-ı Kadim’dir
Yapılan işlem bakımından en basit ebru olmasına rağmen sonuç itibarıyla yapımı en zor ebrudur. Kumlu ebru dışında bütün ebruların yapımında ilk işlem battal ebrudur.
Yapımı öd sıralarına göre yani ödü az olan boyalar önce çok olan boyalar sonra atma suretiyle yapılır.
Ebrucunun bütün ustalığı yaptığı battal ebrulardan belli olur, çünkü ard arda atılan boyaların öd ayarları doğru yapılmazsa ya kitre yüzeyinde boyalar arasında kalan renksiz damarlar mermer damarından daha büyük olur ki buna ebrucu dilinde “falso” denir ya da boyalar sıyrılırken akar ve birbirine karışır. Batılı ebrucular, boyaların böyle akmasından kurtulmak ve işi kolaylaştırmak için kağıdı ebrulamadan önce şapla terbiye ederek boyaların akmasını engellemeye çalışırlar. (http://www.geleneksel-ebru.com/).
Boya damlalarının büyüklük yada küçüklükleri, renk sayısı gibi kriterler battalın değişik türlerini oluşturur. Bunlar: Zemin Battalı, Tarzı Kadim, Neftli Battal, Somaki Battal, Serpmeli Battaldır
Fotoğraf 49 Battal Ebru
1.2.Gel Git Ebrusu
Battal ebrusundaki gibi suya atılan sıralı renklerin bir iğne, biz, bir çöp yardımıyla teknenin kenarına paralel olarak çizilmesi suretiyle yapılır. Gel git hareketi çapraz olarak da yapılabilir. (Elhan,2004,s.21)Yapımı zor olamayan ebru çeşitlerindendir. Gel git ebruda seçilen renkler daha kontrast renkler olursa sonuç daha çarpıcı olur. Biz yerine bu iş için kullanılan taraklarla da yapılabilir.
Fotoğraf 50 Gel Git Ebrusu www.dokusu.com
1.3.Taraklı Ebru
Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra taraklardan birisinin son yapılan gelgitin yönüne dik yönde teknenin bir kenarından tarağın dişleri kitreye temas edecek kadar sokulup diğer kenarına doğru çekilmesiyle yapılır. İstenirse ince bir bizle taraktan sonra şal ebrusunda yapıldığı gibi boya serbest olarak da karıştırılabilir.(Elhan,2004,s.28)
Bu tarz, daha çok Avrupa’da benimsenmiştir. Burada çok ince tarakla yapılmış ebrulara rastlanmaktadır.
Tarağın sık veya seyrek şekline göre taraklı ebru çeşitleri çoğalabilir. Bunlar Ters taraklı, Yürek taraklı olarak adlandırılırlar
Fotoğraf 51 Taraklı Ebru
1.4.Çiçekli Ebru (Necmeddin Ebrusu)
Zemin ebrusu yapıldıktan sonra önce hazırlanan yeşil boyadan damlatılarak oluşturulan yuvarlaklara, uygun kalınlıkta bir biz kullanılarak sap şekli verilir. Daha sonra sapların uçlarına yapılacak çiçeğe uygun renk damlatılarak yine uygun kalınlıkta iğne ve bizlerle bunlara çiçek şekli verilir.
Necmettin Okyay tarafından 1918 yılından itibaren esaslı olarak yapılmaya başlanmıştır. Lale, karanfil, menekşe, kasımpatı, papatya, sümbül, gül ve gelincik çiçekli ebru çeşitleridir Sümbül çiçeğini yapmak için biraz değişik metot uygulanır. Sümbül çiçeği için özel hazırlanmış, birçok uçları olan bir tel kullanılır. Bu tel istenilen renge batırılarak tekneye yaklaştırılır. Boyalar, misket büyüklüğünde taneler halinde genişler. Daha sonra bu taneler tel veya atkuyruğu kılı vasıtası ile sümbül çiçeğinin kıvrımları haline getirilir. Papatya hariç hepsi Necmettin Okyay tarafından bulunmuştur. Onun yeğeni olan Mustafa Düzgünman, bu çiçeklere papatyayı ilave etmiş ve diğer çiçek türlerini de ıslah ederek daha tabii bir hüviyet kazandırmıştır (Göktaş, 1987, s.13).
Gelenekli Türk ebrusunda ilk üsluplaştırılarak resmedilen çiçek laledir. Ebruda çiçek demeti yapımını ise Düzgünman geliştirmiştir. Dallarda sümbül,lale,karanfil,menekşe,gelincik,gül ve papatya gibi bir çok çiçek yapılabilir
Fotoğraf 52 Eda Özbekkangay Çiçekli Ebru
1.5 Şal Ebrusu
Gel git yapıldıktan sonra teknenin çaprazına doğru, genellikle geniş aralıklı yapılan gel git sonucu elde edilir. Ayrıca gel git üzerine dıştan başlayıp ortaya doğru daireler çizilerek yapılan şal desenleri de vardır. Bu çapraz çizgiler yumuşak S ler çizilerek de yapılabilir
Fotoğraf 53 Şal Ebrusu
1.6. Hafif Ebru
Bu ebru genellikle hattatlar tarafından üzerine yazı yazmak amacı ile kullanılır. Genellikle şal ve taraklı desenleri kullanılarak açık renklerle yapılır. Hafif ebru tekne temiz olduğu zaman yapılır; çünkü hattatlar bu ebrulu kağıdı yazıya fon olarak kullanırlar. Boyaların öd ve su miktarları arttırarak yapılabilir, böylece renkler kolay ve çokça açılacağından açık renkli olurlar.(Barutcugil,2001,s.106)
Fotoğraf 54 Hafif Ebru
1.7 Kumlu Ebru
Kumlu ebruların en güzeli bitkisel esaslı olan Lahor çivitinden üretilir. Bu boyar madde, yapısı itibariyle astarın üzerinde kendiliğinden çatlaklar oluşturur. Hattatların pervaz veya cetvel olarak kullandıkları bir desendir. Bunu elde etmek için teknenin ortasına Lahor çiviti damlatılmaya başlanır. Bu işleme teknenin bütün yüzünü kaplayıncaya kadar devam edilir.Bir birini iterek sıkışan boya, çatlamaya başlar. Aynı işlem, teknenin bir kenarının ortasından diğer bir kenarın ortasına kadar, yavaş yavaş damlatılarak da yapılabilir. Eğer daha fazla çatlaması isteniyorsa hiçbir müdahale yapılmadan 5-10 dakika bekletilir. Bu süre içinde tekne yüzeyi, toz gibi maddelerden korumak için bir cam veya mukavva ile kapatılır. Burada yoğun boya kullanıldığı için, kağıdı tekneden çıkarırken çok dikkatle sıyırmak gerekir. Lahor çividi katılmış, yeşil, siyah, kahverengi gibi renklerde de aynı özellik görülür.
Kumlu görünüm veren renkler elde etmek için bir diğer yöntem de boyaların su miktarını azaltmaktır. Susuz toprak nasıl çatlarsa toprak bayalar da suyu az olunca çatlar.
Yüzeydeki boyayı gereğinden fazla çatlatmak da doğru değildir. Çok sıkışan boya dibe çökebilir. Hatta kuruduktan sonra pul pul dökülebilir.
Kitre taze iken, yani kitrenin erime süreci henüz tamamlanmamışken, erimeyen tanecikler astar yüzeyinde mikroskopik çıkıntılar yapar. Bu çıkıntıların üzerlerine boya tutunamayacağından kumlu görünüm verirler.(Barutcugil,2001,s.104)
Fotoğraf: 55 Kumlu Ebru (Alparslan Babaoğlu)
1.8. Akkase Ebru
Kelime “Aks” kökünden gelmektedir. Eskiden hat sanatı mahsullerinin meydana getirilmesinde kağıdın yazı yazılacak kısmının ayrı, etrafının da ayrı renge boyanmasına verilen addır. Bir kağıdın yazı yazılacak kısmının kendi rengi ile kalması istenildiğinde o bölüme arap zamkı sürülür, bu kağıt ebru teknesine batırılınca zamklanan kısım ebruyu almaz. Dolayısı ile kağıdın dış kısmı ebrulanmış olur. (Çoktan, 1992, s.35).
Aynı zemin üzerine birden fazla baskı yaparak yazı veya desen elde edilen ebru çeşididir. Hattatlar tarafından sevilen bir türdür. Hafif ebru üzerine geleneksel olarak arap zamkı ile hazırlanmış sıvı kamış kalem ile veya fırça ile sürülür. Kuruduktan sonra daha koyu ve yoğun desen aynı kağıda tatbik edilir, arap zamkı olan yerler deseni almayacağından yazı veya desen gözükür
Aynı teknikler şablonlama ile de yapılabilir. Ayrıca arap zamkı yerine koyu kitre, silikon,çeşitli şeffaf yapıştırıcılar da kullanılabilir.(Barutcugil,2001,s.108)
Fotoğraf 56 Akkase Ebru (S.Özçimi)
1.9. Yazılı Ebru
Genellikle arap zamkı ile yazılan yazılar daha sonra ebrulandığında yazı olan kısım kağıt renginde kalmasından veya bunun tersi; yani harflerin içi boş, geri kalan zemin arap zamkı ile kapatılarak elde edilen ebru çeşididir.
Arap zamkı ile yazı yazmak oldukça zoe bir iştir. Hataların düzeltilmesi çok zordur. Ustalık isteyen bu tür ebrular koleksiyoncular tarafından tercih edilir.(Barutcugil,2001,s.109)
Fotoğraf 57 Yazılı Ebru (F.Özgören)
1.10 Hatip Ebru
XVIII. yy.da Ayasofya Camii Hatibi Mehmet Efendi tarafından ilk kez
yapıldığı ve çok kullandığı için onun adı ile anılmaktadır. Hatip ebrusu diye bilinir.
Kısaca iç içe damlatılmış renklerden oluşan daireleri şekillendirmek olarak tanımlanır. Çiçekli ebruların temeli sayılırlar. Desenleri yaparken dikkat edilecek önemli husus renk ayarının iyi yapılmasıdır. Boyaların, öd ve su ayarlarının iyi yapılması; birbirini fazla iten veya hiç açılmayıp dibe çökme eğilimi gösteren boyaların olmaması demektir.
Hatip ebrusunu uygularken önce herhangi bir ebru türü zemin olarak yapılır. Eski ustalar çoğunlukla zeminde açık renk battal ebrusunu kullanmışlardır. Bu zemin üzerine kalın bir biz veya damlalık kullanarak, çapları 2-4 cm’yi geçmeyecek eşit aralıklı daireler oluşturulur. İlk renk genellikle koyu seçilir ki görüntü belirgin olsun, daha sonra ikinci, üçüncü hatta istenirse dördüncü renk konur. İnce bir uç, iğne hatta bir tek at kılı bile kullanılarak desenleme yapılır.(Barutcugil,2001,s.110)
Bu halkalara bir iğne yardımıyla şekil verilerek yürek, taraklı yürek, çark-ı felek, yıldız, mütenevvia ve menekşe gibi hatip desenleri yapılmaktadır. Hatip ebruları, levha kenarlarında her bir sırası yazının bir kenarına gelecek şekilde dış pervaz, koltuklu levhalarda koltuk boşluklarında koltuk ebrusu ve yan kağıdı olarak kullanılır.(http://www.geleneksel-ebru.com)
Fotoğraf 58 Hatip Ebru